Sovyet Komünist rejimin çözülmeye başlaması dönemlerde Sovyetlerin boyunduruğunda tuttuğu milletler örgütlenerek Sovyetlerden ayrılma eylemine giriştiler. Yükselen milliyetçilik ve kendi bayrakları altında bağımsızlık isteyen milletler direniş göstererek Rus işgal ordusunun ülkelerinden çıkarılmasına muvaffak oldular.
Baltık ülkeleri ile başlayan bu harekat Azerbaycan’da da yayılarak başarıya ulaştı. Azerbaycan’da örgütlenen milliyetçi akımlar halk desteğini arkalarına alarak meydanlarda Sovyetlere direniş ve özgürlük mitingleri başlattılar. Azerbaycan’daki bu özgürlük harekâtından rahatsız olan Sovyetler halkın başlattığı harekatı boğmak namına Bakü’ye tank birlikleri göndererek silahsız vatandaşlara karşı tarihin en kanlı eylemlerinden birisini yaptı.
Tarihi kayıtlara kanlı 20 Ocak 1990 diye geçen olayda halka makineli tüfeklerle ateş edildi insanlar tankların altında çiğnendi. Ama buna rağmen Azerbaycan’da halk mücadele ve direnişini devam ettirerek Rus ordusunun Azerbaycan’dan çıkarılmasını sağladı ve bağımsızlığını ilan ederek kendi kendini yönetme isteğine kavuştu. Milli irade Azerbaycan’da yönetime geldi.
Bir tarafta hırçın intikam arzusu ile yanıp tutuşan doğal zenginlik kaynağı stratejik öneme sahip Azerbaycan’ı kaybeden Rusya, diğer tarafta sözde bağımsız gerçekte ise Rusya’nın desteği ile bölgedeki Azerbaycan arazisinde Rus destekli işgal ile genişleyen “devlet” olarak ortaya çıkmış Ermenistan. Başkenti bile eski Azerbaycan hanlığı ve Türk yurdu olmuş İrevandır. Rusya’nın bölgedeki kuklası ve maşası sayılan Ermeniler tarih boyunca borçlu oldukları Rusya’nın amacı ve kendi çıkarları doğrultusunda Türk ırkına karşı katliamlar yapmışlardır.
Rusya, kendisi ile ülke çıkarlarına zıt iş birliğine yanaşmayan Azerbaycan’ı karşısında bulunca Ermenistan’ı ve içerideki elebaşları devreye sokacaktır. Rusya için burada söz konusu olan insan ve insanlık değil kendi itibarıdır.,
Azerbaycan’ı terke mecbur bırakıldığı sırada Rusya Azerbaycan’daki silah ve muhimat depolarını boşaltmış, Azerbaycan’dan taşıdığı malzemeleri Ermenistan’a depolamıştır. Bu durumda Ermenistan bilinçli bir biçimde silahlandırılmış. Azerbaycan ise silahsız ve savunmasız bırakılmıştır.
Bu durum sözde Büyük Ermenistan kurma hayali ile yanıp tutuşan içerideki ve dışarıdaki ermeni milliyetçi teşkilatlarının da işine gelmiş ve onların örgütlenmesine savaş hazırlığı yapmasına vesile olmuştur. Ermenistan’daki Spitak depremi sırasında da yardım adı altında Avrupa ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki ermeni diasporaları ve destekçileri tarafından Ermenistan’a silah, mühimat ve savaşacak gönüllüler gönderilmiştir.
Azerbaycan bu durumdan habersizdi hatta iyi niyetini kullanarak Ermenistan’a yardım amaçlı ekip göndermiş, fakat uçak vurularak kaza süsü verilmiştir. Bu da sinsi planın bir parçası idi.
1988 yılında Ermenistan arazisinde yaşayan nüfusun yarısından çoğu Azerbaycan Türklerinden oluşmakta idi. Tarihin çeşitli dönemlerinde göçe zorlansalar bile bölgenin kadim ve köklü meskunları olarak konumlarını korumayı başarmışlardı.
Azerbaycan’ın da çeşitli bölgelerinde de ermeni nüfus yaşamakta idi. Ermenilerin yaşadığı bölgeler arasında Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin birkaç arazisi yer almakta idi.
Ermeniler bu araziye 1800 yılından başlayarak İran ve Rusya arasında yapılan anlaşma doğrultusunda hususi imtiyazlarla göç ettirilmiştir. Amaç bölgede büyüyen Müslüman Türk varlığına karşı Ermeni Hıristiyan yayılmacılığını desteklemekti.
Kendi itibarı söz konusu olan Rusya Azerbaycan’a gözdağı vermek amacı ile Ermenistan’ı Azerbaycan ile savaşa sürüklemiştir.