Sakarya Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Selvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın tacizleri ve saldırıları neticesinde Dağlık Karabağ'ın kurtarılması için harekat başlatan Azerbaycan'ın, zafer kazandığını anımsatarak, "Bu başarı, 20 yıl önce de kaçınılmazdı ancak uluslararası hukuk Azerbaycan'ı oyalayarak Ermenistan'ı tatmin etme yoluna gidiyordu." dedi.
Prof. Dr. Selvi, "Türkiye ve Azerbaycan iki devlet bir millet olarak bu coğrafyada kendi hakimiyetlerini ortaya koydu. İran ilk olarak, Türkiye'nin başarısız olması için Ermenistan'a destek oldu. İran'da yaşayan Türkmenlerin protestoları, İran'a bu açıdan geri adım attırdı." diye konuştu.
İran'ın harekatın ikinci haftasında tarafsız kaldığını dile getiren Selvi, şöyle devam etti:
"Bu zaruret hali oldu. 6 haftada gelen zafer sonucunda 1 milyon Karabağlı artık kendi topraklarına geri dönebilecek. Meselenin ikinci bir boyutu var; savaş masada devam ediyor. 1 milyon Karabağlı mültecinin geri gelmesi, orada yeniden bir düzen kurulması ayrı bir mesele. Bu bir zaferdir, başarıdır fakat şimdi diplomatik açıdan bunu zafere dönüştürmek gerekiyor. Masada, Türkiye'nin tüm Orta Asya'ya açılacak olan koridoru muhafaza etmesi gerekiyor. Bu koridor, kültür, ticaret ve Orta Asya'ya açılma koridoru. Bu Türkiye ile Azerbaycan'ın birleşme koridoru."
"Azerbaycan'ın Karabağ'a büyük yatırımlar yapması gerekir"
Karabağ'da kazanılan zaferin kalıcı olabilmesi için Azerbaycan'daki Karabağ mültecilerinin bir an önce buraya yerleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Selvi, "32 yıldan beri Karabağ'dan Azerbaycan'a göçen mülteciler 10 yıl sefalet yaşadı fakat sonra Azerbaycan'ın her anlamda güçlenmesiyle o mülteciler de yerleşik hayata geçti. Şimdi buradaki bir mühendise, doktora, işçiye, terziye veya manava diyorsunuz ki 'Hadi eski yerinize dönüyorsunuz.' Bu, zor bir durum. Bu yüzden bu mültecilerin eski yerlerine dönmelerinde gönüllülük, güvenlik ve sürdürülebilirlik esastır. Bu üç şart Karabağ'da sağlanırsa geriye dönüş gerçekten bir zaferle sonuçlanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Karabağ'ın tabi kaynaklar açısından zengin olduğuna işaret eden Selvi, "Bunların işletilmesi gerekiyor. Elde edilen bölgelerde yeni yerleşim yerlerinin inşa edilmesi gerekiyor. Orada iktisadi bir hayat kurarsanız Karabağ tüm bölge için mükemmel bir alan sunar. Azerbaycan en başından beri 'Biz bir hukuk devletiyiz ve burada yaşayan Ermenilerin gitmesini istemiyoruz.' diyor. Azerbaycan'ın orada kuracağı adil düzen, Ermeni halkı için de hayat sahası olacak. Karabağ'da kalıcı çözüm bunları gerektirir. Azerbaycan'ın Karabağ'a 10 yılda çok büyük yatırımlar yapması gerekir, 10 yılda da bu yatırımların geri dönüşünü alacaktır." diye konuştu.
"Türkiye ve Azerbaycan bölgede güven ve huzur istiyor"
Haluk Selvi, Türkiye ve Azerbaycan'ın bölgede güven ve huzur istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'da elde ettiği zafer dolayısıyla düzenlenen törende bunu ifade ettiğini ancak İran'ın bu durumu farklı algıladığını dile getiren Selvi, şu ifadeleri kullandı:
"Karabağ zaferiyle açılan koridorla Türkiye'nin Nahcivan, Karabağ ve Azerbaycan'la daha yakın kültürel, siyasi ve iktisadi iş birliğine girmesi ve bölgede güçlü olmaları, İran'ı kaygılandırıyor. İran'ın kaygılarından biri de İran'daki Türkmenlerin buraya meyletmesi ve Türkiye için bir sevgi meydana gelmesidir. Bu, İran için bir risk ve bunu taşıyamıyor. Türkiye'nin İran'la ilgili bir sorunu yok. İran'ın dünyanın baskısı altında nefes alacağı yer Türkiye'dir, Karabağ ve Azerbaycan'dır."
|